Ömer hayyam sözleri
Hem / Kultur, Media & Underhållning / Ömer hayyam sözleri
Benim bu deli gönlüm dedim, ne zaman akıllanacak? Kimi arayışı sürdürmekte, kimi bulduğundan emin. Hırka; tespih; post; seccade güzel: ama tanrı kanar mı bunlara?
Aşk ki gerçek değilse, tutkusu olmaz. İki günde bir somun ye, ne olur! Herkese vefalı olsaydı dünya sıra mı gelirdi senin yaşamana?
Sen içmiyorsan, içenleri kınama bari; bırak aldatmacayi, iki yüzlülükleri; şarap içmem diye övünüyorsun, ama, yediğin haltlar yanında şarap nedir ki?
Yorumunu Yaz 😏
Yorumunu yaz, düşüncelerini paylaş!
Yorumlar
Ziyaretçilerimizin düşünceleri.
Sabah horozlarının bağırışı, yeni bir günün doğuşunu müjdelerken aslında bize derin bir mesaj verir: "Zaman akıp gidiyor, her geçen gün bir daha geri gelmeyecek.
Seninle içilen şarap helaldir, sensiz içilen su bile haram.
Her ağızda bir yemin artık, sakin ha inanmayınız. Bırak acı yüreğinde konaklasın olmaza çare arama.. Biraz keyfetmek için, yıllar yılı dert çekmek dedi. Han hamam, dolap değirmen, hep onlara. Peki ben ne görünüyorsam o'yum. Sen döndükçe beni; ben döndükçe seni görsem.
Yolcu yolsuz olmaz, gönül ehli yolda kalmaz. Bu an hayatınızdır.
İki günde bir somun geçiyorsa eline soğuk suyu da olursa bir kırık testide niçin kendinden kötüsüne kul olur insan, ne diye girer kendi gibisinin hizmetine?
Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden, ne dine, edebe aykırı gitmemizden, bir an geçmek istiyoruz kendimizden: içip içip sarhoş olmamız bu yüzden.
Bilge, yüce varlığın seyrine dalar gafil ise onda dostluk düşmanlık arar deniz, deniz olduğu için dalgalanır çöpe sor, hep onun içindir dalgalar.
Ben şarap içiyorum, doğrudur; aklı olan da beni haklı bulur: içeceğimi biliyordu tanrı, içmezsem tanrı yanılmış olur.
Ey sevginin sırlarından habersiz yaşayanlar, bilin ki tüm varlığın baş kaynağı sevgidir, sevgi.
Ölmemek elimizde değil ki bizim.
Kimse sana gülmeden şen acıya gülümse, yaşamana bak!
Hayat kısa insanoğlu! Yüreğinin kanını iç de boyun eğme.
Bir çember çizilse merkezinde ben, kenarında sen… Sen döndükçe beni; ben döndükçe seni görsem… Öyle bir an gelse ki; yarıçap sıfır olsa.
Yaşamanı akla uydurman gerekir, ama bilmezsin akla uygun olan nedir; bereket eli çabuktur zaman ustanın, başına vura vura sana da öğretir.
Bahtımın kökü yeşerip dal budak da verse eğretidir bu ömür diye giydiğin elbise; mıhları gevşek bir gölgeliktir beden çadırı, pek dayanma sakin ne kadar sağlam da görünse.
Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden ne dine, edebe aykırı gitmemizden, bir an geçmek istiyoruz kendimizden, içip içip sarhoş olmamız bu yüzden.
Ayağa kalk!
Yüreğinin kanını iç de boyun eğme.
Ya sırtımıza alıp taşıyoruz, ya ayağımızın altına alıp çiğniyoruz, öğrenemedik bi türlü yan yana yürümeyi.
Putların, kabenin istediği: kölelik; çanların, ezanın dilediği: kölelik; mihraptı, kiliseydi, tespihti, salipti, nedir hepsinin özlediği? Hiç bir yaptığınla yetinme, geç öteye: bir şey daha var bütün yapıtlardan başka.
Ne bilginler geldi, neler buldular!
Biter bu dünyanın dedikodusu.
Bahtımın kökü yeşerip dal budak da verse eğretidir bu ömür diye giydiğin elbise; mihları gevşek bir gölgeliktir beden çadırı, pek dayanma sakin ne kadar sağlam da görünse.
Hayat yangın gibidir. Bu feleğin çemberinde nice temiz canlar yandı kül oldular, hani dumanları, nerede?
Varlık yokluk derdini aklından sil, bırak ötekileri de kendini bil, doldur şarabı, geniş bir nefes al: kaç nefes alacağın belli değil.
Vefasız dünya diye yakınıp durma; dünya elindeyken tadını çıkarsana!
Nerede güzel düşünceler ardında koşan? Ben haram ile helalı karıştırmam.. Kimselerin bilmediği bir dünya özlenmeye, korkulmaya değer mi?
Gerçek eren içinde kir tutmayandır; varlığını korkusuzca hiçe sayandır; bu topraklar üstünde en temiz kişi sağlığında toprak kesilmiş olandır.
Geçmiş olan dünden hiç yad etme, yarın da gelmemişken feryad etme, düşünme geleceği de geçmişi de, şimdi şen ol da yaşamı berbad etme.
Cennette huriler varmış, kara gözlü; içkinin de ordaymış en güzeli.
Üzülme; eşek eşeği beğenir: hayır var sana 'kötü' demelerinde.
Tanrım niye eksi ayranı edersin helal de şarabi haram.
Niceleri geldi, neler istediler, sonunda dünyayı bırakıp gittiler.